Modern yaşamın insan bilinçliliği üzerine getirdiği en büyük olumsuzluk, kişiyi birçok bölünmüş kişiliğe sahiplendirmesidir. Bu, sağ elin yaptığını sol elin bilmemesi gibidir; neden o lafa kızdığımız, neden birden o tepkiyi verdiğimizi bilmeyiz. Bilinçsizce yapılan bu hareketlerin nedenleri bilinçaltımızın derinliklerinde gizlidir. Bu tür bilinmezliklere ulaşmanın kısa ve emin yollarından birisi "Holoterapi Nefes Çalışması" dır.
Holoterapi sırasında benlik bilincinin ortak bilince doğru yükselmesi ya da ortak bilinçten benlik bilincine akan açılımlar, bilinç ve bilinç dışının birbirini tamamlamasını sağlar. Bu gerçekleştiğinde insanın iç dünyası doyumlu, huzurlu, dengelidir ve ortak faydaya hizmet edecek şekilde yeniden programlanır.
Bilinçaltı sadece unutulan veya bastırılan geçmişin arşivi değil, gelecekle ilgili düşüncelerin, hiç düşünülmemiş yaratıcı buluşların ve sonsuz potansiyellerin bulunduğu bir alandır. Hepimiz, fark etmediğimiz birçok şeyi görüyor, kokusunu alıyor, duyuyor ve tadıyoruz. Dikkatimiz başka yerde iken bu hisler bilincimize gelmeden direk bilinçaltımıza girerek bilincin süzgecinden geçmeden bize farkında olmadığımız yeni fikirleri gösteriyorlar. Birçok sanatçı, bilim adamı ve filozof, yarattıklarını, bilinçaltından aniden gelen hislere borçludur.
Holoterapi çalışmasının ortaya çıkardığı bilinçaltı analizi, psikolojide problemin teşhis ve tedavisinde uygulanan en önemli yöntemlerden biridir. Bilinçaltından yükselen birçok sembol bilinçaltından bilince mesajlar taşır. Değişik duygular hissetme, içinden ses ve vizyon algılama, altında bastırılmış duyguların neden olduğu nörotik bozukluklar sebebiyle, onu gören için farklı anlamlar ifade eder. Moralimizin bozuk olduğu, duygularımızın incindiği günlerin ardından gelen algılamalar, bize komplekslerimizden haber verir. Bu kompleksler zihnimizin hassas noktalarıdır ve dış etkilere en çabuk tepki veren yönlerimizdir. Bazen de günlük hayatımızda normal sayılabilecek şeyleri gördüğümüz vizyonlardan çok rahatsız olarak kalktığımız da olur; kilitli odada kalmak, treni kaçırmak bizi kan ter içinde uyandırıyorsa bunlar bilincimizdeki düşüncelerin köklerini anlamak için önemlidir.
Bilinçaltında genel olarak bizimle aynı cinste olan karakterler, içimizdeki hemcinsimizin özellikleri olan kadında eril, erkekte dişil özellikleri yansıtır. Karşı cinste olan karakterler ise içimizdeki karşı cins özelliklerinden bahseder. Her canlı kendi içinde eril ve dişil özellikler taşır. Bunlar seksüel özellik olmaktan öte Ying ve Yang dengesinin insan psikolojisine uyarlamalarıdır.
Bilincimiz önyargılardan, fantezilerden, çocukça isteklerden ne kadar etkilenirse, bilinçaltımızla arası o kadar açılır. Farkındalığını kaybeden kişi adeta körleşip kazalara davetiye çıkartabilir. Burada içten gelen baskıların amacı, bu farkı kapatıp dengeyi yeniden kurmaktır. Bu olgu yüzünden Holoterapilerin bir adı da tamamlayıcı çalışmalardır.
Hayatımızdaki birçok krizin ardında uzun bir bilinçaltı hikâyesi vardır ve ona doğru adım adım çekiliriz. Bilincimizde göremediğimiz tehlikeler ise bilinçaltımız tarafından bize aktarılır. Tekrarlanan vizyon algıları ve sesler kişinin hayata bakış açısındaki bozukluğu düzeltme çabası olarak yorumlanabilir. Aynı zamanda da çözüm isteyen bir tıkanıklığın, geçmiş dönmede yaşanmış bir duygusal travmanın kalıntıları veya kişinin gelecekteki bir seçimine karşı yol gösterici olabilir. Vizyon algılamayan kişilerin bilinçdışları ile kopan iletişimlerinin ise, bir terapist veya yaşam koçu yardımı ile tekrar bağlanması gerekir.
Bilinçaltından yükselen izler ve semboller ortak bilince ait olabileceği gibi tamamen kişiye özel de olabilir. Sembolü gören veya izi algılayan sembol veya izden bağımsız değildir. Bazı bilinçaltı vizyonları tek yönlü olabilir. Örneğin düşme, uçma, yırtıcı hayvan tarafından kovalanma, toplum içinde çıplak kalma, durmayan asansör, nefes nefese koşup bir yere ulaşamama gibi motifler bir bütün içinde değerlendirilmelidir. Sembollerin bilinçaltında iki farklı anlamı olmaz. Bu yüzden bir nefes terapistinin, çalışmaya katılanlara kendi doğrularını empoze etmesi yerine katılımcının kendi çıkmazını fark edip, iyileşmenin kendi içinden çıkmasına aracı olması gerekir. Kişinin, özgürlüğüne ve kendine olan saygısı korunmalıdır ki kendi potansiyellerini açığa çıkarabilsin. Psikolojik dengesi ciddi şekilde bozulmuş insanların bilinçaltı algılarının yorumlanması sağlığı açısından doğru olmayabilir. Tek taraflı bilinç ile tamamen dengesini yitirmiş bilinçaltı hiçbir zaman yan yana getirilmeye çalışılmamalıdır.
Bilinç ve bilinçaltının birlikteliği çok kolay değildir. Birçok insan bilinçaltını dışarıya çıkarmayı ve hesaplaşmayı başarabilir. Bunun tersi olan yaşamı göz ardı etmek, kendi gerçeğinden kaçmak veya saklanmak ileride depresyon veya tatminsizliği hazırlar. Yaratıcılık için fanteziler gereklidir. Ancak zihin sağlığımız için bilinç ve bilinçaltımızın arasındaki bağ kurulmalıdır. İkisi arasındaki uçurum bizi psikolojik sorunlara iter. Bu bağlamda Holoterapi çalışmaları içgüdüsel zihinden rasyonel zihne en iyi mesaj taşıyıcıdır, mesajları yorumlayabilmek ise bilincin fakirliğini azaltır.
Holoterapi çalışmaların derin aşamalarında görülen vizyon algıları, hisler ve düşünceler, çalışma sonlandığında unutulur. Terapistin şahit olduğu konuşma, yüz ve vücut hareketleri çalışmadan bir süre sonra kişinin belleğinden tamamen silinir. Kişi bütün bunların olduğuna, sonradan kendisine hatırlatılsa bile inanmaz. Oysaki bu algıların birçoğu, bilinçaltındaki sıkışıklık ve düğümlerin çözülmesi için önemli ipuçlarıdır. Çalışmadan hemen sonra yazılarak not edilmesi çok önemlidir. Holoterapi çalışmasında nefes alış verişleri sonucunda bilinçaltının derinliklerine inilerek gözlemlenen algılar çalışma anında nötr hale getirilemediğinde çözüm için saklanmalıdır. Çalışmanın bitiminde hemen yazılarak not edilmeli veya terapistle paylaşılmalıdır. İpuçlarının anlatmak istediği şey üzerinde düşünülerek sonuca varmak mümkündür. Holoterapi nefes çalışmalarını uygulayarak, bilinçaltınızın içeriğinizin tahmin ettiğinizden de zengin olan potansiyelleri ve kendiniz hakkında çok şey öğrenebilirsiniz.
Mustafa Kartal'ın Ray Yayıncılık'tan yayınlanmış olan "Nefes Terapisi" adlı kitaptan alıntıdır. |