Birbirine çok yakın anlamlarda kullanılan bu iki sözcük aslında birbirinin tam tersi olan iki farklı durumu ifade ederler.
Değişim, varlığın kendi gelişim sürecinde kendi istek arzusu karşılığı olan bilinçli seçimleri ile bireysel varlığını yok etmeden tüm tesirler karşısında denge ve uyum oluşturmasıdır. Dönüşüm ise varlığın karşı koyamadığı şartlar karşısında kendi bireysel duruşunu yitirdiği ve başka bir kimliğe büründüğü bir durumdur. Değişim kolay ve zevkli, dönüşüm ise acılı ve zorlayıcıdır. Değişim esneyerek izin vermeyi, dönüşüm direnç göstererek kırılmayı içerir. Değişim gerçek yaşamla iyi senkronize olmayı, dönüşüm tüm değerleri sıfırlamayı sağlar. Değişim sürecinin başlangıç ve bitiş serüveninin iyi algılanması ve yönetilmesi ancak farkındalığın geliştirilmesi ile sağlanabilir. Farkındalık geliştirilemediğinde dönüşüm kaçınılmazdır. Her canlının gelişme sürecinde evreler vardır. Başlangıç ve sonuç arasındaki deneyimlerin getirdiği farkındalık içeren bilgelik değişimin göstergesidir. Her deneyimin başka bir deneyime geçiş yaparak sürdüğünü fark ettiğinizde değişmişsinizdir. Bunun farkına bile varamadığınızda başka bir şeye dönüştünüz demektir. Değişmek diyalektik bir kuraldır, dönüşmekse sistemsel dayatmayla gerçekleşir. Değişimin farkındalığı sizin için varlığınızı sürdürmenize sağlayan ve yok olmanızı engelleyen koruyucu bir sistem oluşturur. Doğal değişim bütünlük içerisinde elde ettiğiniz deneyimsel bilgeliğin uygulanması ile başlar. Varlığın değişime olan direnci, dönüşmesine yol açar. Bu süreçte en olumsuz etken katı kurallara bağlı kalmak ve holistik bir dünya görüşüne sahip olamamaktır. Değişim sürecinizin farkında olma ölçünüz değişimin hızını ve kolaylaşmasını belirleyecektir.
|