Amerikalıların yüzde 90'ı, Türklerin ise yüzde 80'i nefeslerini kısıtlıyor. Bu durum kronik gerginliğe, yorgunluğa yol açıyor. Kısıtlama nedeniyle hastalanıyoruz, yaşlanıyoruz. Bu durumda kendimizi sürekli yorgun hissetmemize şaşmamak gerekir. 

Yaşamımız boyunca sayısız kez nefes alıp veriyoruz. Yapılan araştırmalarda bir insan günde yaklaşık olarak 23 bin kez nefes alıp veriyor; peki bu kadar çok tekrarladığımız bu eylemi doğru yapıyor muyuz? Şüphesiz nefes alıp verebilmek sağlıklı insanlar için her zaman yapılan kolay bir aktivite gibi görünse de, Endüstrileşmiş ve şehirleşmiş toplumlarda yaşayan insanların büyük çoğunluğunun ciğerlerinin dörtte birini veya beşte birini kullandıkları saptanmıştır. Bir çok insanın soluk alışverişi yüzeysel ve çabuk olduğu için akciğerler tam kapasitesiyle kullanılamamaktadır.

Ezoterik kültürlerinde yer alan, mistik ve tasavvuf kültürlerinin (Şaman, sufi, zen vs.) nefes çalışmaları aslında en eski uygarlıklardan bugüne gelmiş bir şifa metodudur. Nefes almanın faydaları hakkındaki bilgilerimizin de çoğu eski Doğu felsefelerinden geliyor. Bilinçli nefes almanın gücü, yüzyıllar boyunca manevi aydınlanmanın bir aracı olarak kullanılmış, sonrasında yapılan araştırmalar ile nefes alışkanlığımızı değiştirmenin zihinsel, bedensel ve duygusal durumumuzu değiştirdiğini keşfettiktikten sonrada Batı'da hızla yayılmıştır. Doğru nefes alıp veremeyen kişiler korbondioksite daha duyarlıdır; bu tür ortamlarda bulunanlar, daha sık ve kısa nefes alıp verirler. Düzenli nefes alanlar ise, kan hücreleri organlara oksijeni daha kolay taşıdığı için heyecan ve stres gibi durumlarda normal tepkiler verir. Vücuttaki kan kalitesi, artmış olan oksijen oranı nedeniyle yükselir. Bu da sistemden toksinlerin atılmasına yardımcı olur. Yanı sıra besinler daha iyi emilir ve sindirilir, mide gibi sindirim sistemi organları daha fazla oksijen alır ve daha iyi çalışır.

Uzmanlar; özellikle doğumda nefesini tutan gebelerde salgılanan stres hormonlarının, rahime giden kan akımının azalttığını, bir de nefesin tutulmasına bağlı olarak vücuda az oksijenin girmesi eklenince kasılmalar sırasında kasların rahat çalışmadığını, bunun doğumu yavaşlattıp, kasılmalar sırasında hissettiğiniz ağrıları arttırdığını söylüyorlar. Yani inanılması güç de olsa doğumda ağrının başlıca sorumlusu bizleriz.

Bir başka konu da sağlıklı kilo verebilmek. Eğer bedeniniz fazla yağ biriktirmişse bu vücudunuzda fazla hidrojen olduğu, bu da oksijenin az olduğunu anlamına gelir.. Doğru! Spor insanı zayıflatır ama nedeni spor esnasında alınan oksijen miktarının artmasıdır. Oksijen olamadan ısı gerçekleşmez, yağın yakılabilmesi için de oksijenin vücumuza girmesini sağlamak gerek.

Doğru nefes alıp vermenin önemini daha iyi anlayabilmek için ilk önce düzensiz nefes alıp vermenin zararlarına bir göz atalım. Özellikle oturarak çalışan insanların sürekli yorgun hissetmeleri, sinirli ve verimsiz olmalarının ana sebeplerinden yine yetersiz oksijendir. Uyku düzenlerinde de sorun yaşarlar ve bu nedenle güne kötü başlarlar. Organlarımıza oksijen taşınmasına yardımcı olan kalbimiz bu gibi bir durumda sıkıntıya düşen ilk organımız olabilir; bu durumda kalp krizi ve kalp rahatsızlıkları geçirme olasılığımız artacaktır. Bu hiç aklımıza getirmediğimiz çok ender düşündüğümüz bir sorundur.

Ayrıca kan basıncının yükselmesi, üst solunum yolu rahatsızlıklarına zatürree, astım vs. yanı sıra konuşma problemleri, stresle başa çıkamama, ani sancılar, kilo, düzensiz nefes alıp vermenin yol açabileceği sorunlardır.

Solunum kaslarımız yeniden programlayarak yaşamımızın kalitesini, dolayısıyla hayat kalitesiyle paralel olan başarıyı ve mutluluğu da arttırabilir ve tüm bu sorunları ortadan kaldırabiliriz.

Konuyla ilgili bilgilerine başvurduğum, Nefes teknikleri konusuna yönelik çalışmalarını uzun yıllar sürdüren ve halen sürdükmekte olan Uzman Mustafa Kartal bakın sorularımıza ne diyor...

Doğru nefes nasıl olmalıdır?

Doğru nefes; iç ve dış solunumun beraberce en iyi şekilde kurgulanarak oksijenin dokulara yeterli oranda ulaştırılmasıdır. Dış solunum; oksijenin oksijenin akciğerlere taşınmasıdır. Kaburgalar arası kasların ve diyafram kasının birlikte hareketi sayesinde ciğerlerin tamamı kullanılarak gerçekleştirilir. İç solunum; ciğerlere alınan oksijenin en iyi şekilde dokulara ulaştırılması ile ilgilidir. Belli bir ritm oluşturarak, nefesi dört zamanlı bir döngüde nefes boşlukları oluşturarak (dakikada 8 -12  arasında) alınan derin solunumla gerçekleştirilir.

Düzensiz nefes alışkanlığımızı nasıl değiştirebiliriz?
 

Nefes alışverişlerinizi mükemmel hale getirdikten sonra 24 saatlik bir zamanda en iyi şekilde nefes alışverişlerine devam etmeniz için nefes kontrolü oluşturmanız çok önemlidir. Bunun için nefes farkındalığı çalışmaları yapmak gerekir.

Doğru nefes tekniği bir insanın günlük yaşantısını ve hayatını nasıl etkiler?

Doğru nefes tekniği 24 saatlik bir farkındalığa ulaştığında kişinin sempatik- parasempatik sistem ve asit-baz dengeleri üzerinde ying ve yang dengesi oluşturulur. nefesin kontrol edilmesi ile oluşturulan duygu ve düşünce kontrolü yüksek bir farkındalıkla sonradan pişman olmayacağınız en iyi şeçimleri yapmanıza imkan verir. Diğer insanlarla mükemmel bir uyum oluşturur. Önünüzdeki bütün engeller kaldırır. Akıl ve beden sağlığı, uzun ömür, sevgi, saygı, bolluk, bereket kazanılarak huzurlu ve keyifli bir yaşam oluşturulur.

Günümüzde çok sık rastlanan  kanser türlerinin, doğru nefes ile bir bağlantısı var mı?

1931 senesinde Otto Warburg hayvanlar üzerinde yaptığı deneylerle kanserin oluşmasındaki sebebin yetersiz oksijenden kaynaklandığını ortaya koyarak Nobel ödülü almıştır. Hücreler yaşamlarını devam ettirebilmeleri için gerekli olan oksijeni bulamadıklarında amino asitler, yağ asitleri ve glikozla beslenmeye başlarlar. Bunu sonucunda diğer hücrelere göre 1/18 oranında kuvvetlenerek, diğer hücrelere saldırmaya ve hızla çoğalmaya başlarlar.

Çocuklarda nefes eğitimi ne gibi faydalar sağlıyor? Ve hangi yaşta başlamalı?

Çocukların doğum anında mükemmel çalışan diyafram adaleleri; dinlerin, geleneklerin ve eğitim sistemlerinin rekabetçi, korku ve endişeye dayalı anlayışları çocuğun 2-3 yaşları, ilkokul öncesi ve ergenlik dönemlerinde zorluk yaşamalarını sağlar. Doğru rehberlik verilmediğinde ön yargı, korku, endişe, rekabet sebebiyle devamlı aktive olan sempatik sistemin savaş yada kaç etkisinden kurtulamazlar. Bu da devamlı üst solunum yapmalarına ve diyaframı artık kullanamamalarına yol açar. Bir süre sonra difayram tamamen kaybedilir. Solunum yetersiz bir seviyeye düşer. Nefes eğitimine üç yaşlarında başlanmalıdır.

Orgazmı kolaylaştıran bir nefes tekniği varmı?

Üst solunum sempatik sistemi aktive ederek cinsel arzu oluşturulmasını sağlar. Bedeni ilişkiye hazırlar. Cinsel ilişkinin performansından parasempatik sistem sorumludur.  Orgazm ise cinsel ilişki esnasında yüksek uyarılma karşılığı oluşturulan elektriğin, diyafram üzerinden bütün bedene ulaştırılmasıdır. Zevkin en derin şekilde hissedilmesindeki başarı diyafram adalesine ne kadar sahip olduğunuzla ilgilidir. Diyafram etkin olmadığında kişi yükselen elektriğini orgazmla topraklayamaz. Topraklanamayan elektrik omurilik üzerinde yükselip beyin sapında yoğunlaşarak migren denilen ağrılara sebebiyet verebilir.

Peki insanlar size daha çok niçin geliyorlar? Yaşamlarındaki hangi sorunlar için?
 

Kişiler her türlü sorunlarını çözmek için Nefes Atölyeleri'ne gelebilirler. Pazarlamacılar, öğretmenler, telefonda hizmet verenler, her türlü konuşmacı ve şarkıcıların nefes eğitimi almaları gerekir. Duygu, düşünce kontrolü ve irade artırımı için nefes teknikleri tek çözümdür. Bilinçaltı sağılımları, zihin dalgaları kontrolü ve hipnoz için sadece nefes teknikleri kullanılır. Duyular dışı kabiliyetlerin oluşması, ilham ve sezgilerin gelişmesi, medyumluk ve saklı potansiyellerin kazanılması için nefesle çalışmak çok etkindir. Hamileliğin her aşamasında, doğum öncesi, doğum ve doğum sonrası iyileşmede diyafram ve nefes kontrolü çok önemlidir. Nefes darlığı, burun tıkanıklıkları, uykusuzluk, horlama, uyku apnesi, reflü, gibi rahatsızklıkların giderilmesi burun ve diyafram kontrolünün öğrenilmesi ile ilgilidir. Kanser, bağımsızlık sistemi, hormonal sorunlar, kalp ve dolaşım yolu hastalıkları, cinsel performans, boşaltım, sindirim, lenf dolaşımı, sinir sistemi rahatsızlıkları, her türlü kötü alışkanlık, depresyon, anksiyete, panik atak, kekemelik, davranış bozukluklarının giderilmesi, beyaz saçların tekrar siyahlaşmasından, nasırların iyileştirilmesine, cilt güzelliği ve zayıflamaya varıncaya kadar her sorun için nefes teknikleri kulanılır. Kısaca kaderi iyileştirmek anlamında; sağlıklı, uzun bir ömür oluşturarak, bolluk bereket yaratarak, huzur içinde, sevgi dolu ve farkındalıklı bir yaşam için Nefes Teknikleri tek çözümdür.

Yaptığınız çalışmalardan söz eder misiniz?
 

İstanbul'da Avrupa yakasında Taksim Bilgi Paylaşım Derneği'nde ve Anadolu yakasında Maltepe sahilinde Nefes Okulu Kişisel Gelişim Merkezi’ nde haftanın pazartesi ve çarşamba günlerini kapsayan Nefes Atölyeleri devam ediyor. Ankara'da, İzmir'de ve Antalya’ da hafta sonları ayda bir gün olmak üzere Nefes Atölyeleri devam ediyor.

Kaç gün sürüyor bu eğitimler?
 

İstanbul'daki Atölyeler Haftanın bir akşamı olmak üzere 8 hafta  sürüyor. Ankara, İzmir, Antalya ve Kıbrıs'ta ayda bir gün olmak üzere 4 aşamalı eğitimler devam ediyor. Ayrıca çalışmalardan bağımsız holoterapi seansları yapıyoruz.

Okuyucularımız size nasıl ulaşabilirler?
 

mkartalll@yahoo.com internet adresimden, 0555 697 50 64 telefonumdan,www.nefesokulu.com sitemden ve facebooktan bana ulaşabilirler.

Yazı ve röportaj
Asu Mansur
asumansur@yahoo.com